BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Hüsnü ERGÜN
YARGITAY KARARLARINDA ÖĞRENCİNİN CİNSEL DOKUNULMAZLIĞINA KARŞI SUÇLAR
 
Bir kişinin cinsel amaçla taciz edilmesi cinsel taciz suçunu oluşturmaktadır. Yargıtay kararlarına göre cinsel taciz suçu, mağdurun vücuduna temas edilmeden mağduru rahatız eden davranışlardır. Bu davranışlar birini ısrarla takip etmek, cinsel içerikli sözler, cinsel içerikli hareketler, cinsel organın gösterilmesi şeklinde ortaya çıkabilmektedir (BAŞ, 2016). Türk Ceza Kanununda cinsel suçlar, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz olarak ayrılmaktadır (Yokkuş Sevük, 2015).Çocuk istismarı, başka bir kişi tarafından (yetişkin veya çocuk) çocuğa önemli ölçüde zarar veren herhangi bir eylemdir. Çocuk istismarı çoğu zaman eylem şeklinde olurken, ihmal gibi zarar veren eylemsizlik örnekleri de vardır. Çocuklar genellikle dört şekilde istismar edilmektedir: Fiziksel istismar, duygusal istismar, cinsel istismar ve ihmal. Bu istismarların sonucunda çocuklar, sosyal, duygusal, bilişsel, eğitim problemleri, düşük benlik saygısı ve intihar gibi zararlara uğrayabilir (Fayaz, 2019). Çocukları bu tür davranış ya da ihmallerden korumak için bu fiiller Türk Ceza Kanununa göre suç olduğu gibi ülkemiz tarafından Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi T.C. Bakanlar Kurulunun 18.07.2011 tarihli kararı ile onaylamıştır (Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Sözleşmesi, 2011). Ancak, Türk Ceza Kanununa göre çocuklara karşı işlenen cinsel saldırı ya da cinsel istismar insanlığa karşı işlenen suçalar kapsamındadır. 15 yaşını dolduran çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar şikayete bağlı olarak takip edildiğinden çocukları tam olarak korumadığı düşünülebilir (Kurtul, 2014).Bu araştırma da Yargıtay kararlarından yola çıkılarak çocukların okul içi ve dışında uğradıkları cinsel saldırı ya da ihmaller değerlendirilmiştir. Araştırma doküman incelemesi türünde yapılmıştır. İncelenen Yargıtay kararlarından özetle şu sonuçlar çıkarılabilir: 1. Öğretmen ve kamu görevlileri öğrencinin maruz kaldığı cinsel taciz suçunu öğrendiklerinde yasal mercilere bildirmek durumundadır, aksi takdirde suçu bildirmeme suçunu işleyeceklerdir, 2. Öğretmenlerin suçu bildirmeleri sonucu sanığın suçunun ispatlanmaması öğretmenler aleyhine dava açmayı gerektirmemektedir, 3. Sanığın çocuğa cinsel ilişki teklif etmesi, silahla zorlaması, çocuğun engellemesine rağmen ısrarcı olması, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun işlendiğini göstermektedir 4. Suçu bildirmemeleri nedeniyle kendilerine zarar gelmemesi için suçun ispatlanmamasına çalışan kişiler kurgu içermeyen ve doğal olan ifadeleri zayıflatamayacağı 5. Taciz suçunu işleyenin çocuğun korumasında görevli olması cezayı artırımlı almasını gerektirdiği, 6. Cinsel taciz suçuna maruz kalan kişinin sanıkla husumeti olmaması, tanıkların tutarlı ifade vermesi, ifadede gözlerini kaçırmaması, anlatılanların tutarlı olması mahkumiyet kararının verilmesinde etkili olduğu, 7. Öğretmenin öğrencilerine söylediği sözler cinsel taciz statüsünde olabileceği, cinsel taciz suçunun sözle de işlenebileceği anlaşılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Çocuk, Öğrenci, Okul Cinsel Saldırı, Yargıtay



 


Keywords: