SUBMISSIONS

SUBMISSION DETAIL

Bilal NERGÝZ, Mehmet Ö. ALKAN
 


Keywords:



1945-1960 ARASI 1946, 1950, 1954 VE 1957 GENEL SEÇÝMLERÝNDE DOÐU’DA DP-CHP REKABETÝ
 
Bu çalýþma 1945-1960 arasý Türkiye’de gerçekleþtirilen dört genel seçimde, DP ve CHP’nin Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgelerinde, Kürt nüfusun yoðun yaþadýðý illerden aldýklarý oy oranlarý üzerinden, Devlet ile Doðu halkýnýn iliþkisini konu almaktadýr. Devlet ile Doðu arasýnda o zamana kadar devam eden olumsuz durum, çok partili hayatla beraber deðiþime girecekti. Bu deðiþim ister istemez Kürtlerin toplumsal ve iktisadi hayatýný deðiþtirecekti. Giriþ: Türkiye, II. Dünya Savaþý’nýn sona ermesiyle Batý’ya yakýnlaþmýþ, çok partili sisteme geçmiþti. Partiler için artýk her seçmenin oyu önemli hale gelmiþti. Türkiye’de 21 Temmuz 1946 seçimleriyle birlikte, Cumhuriyet sonrasý ilk defa tek dereceli çoðunluk esasýna dayanan bir seçim yapýlacaktý. O zamana dek ihmal edilen Doðu, partiler için kilit bir noktadaydý. Kürtlerin eðilimi CHP ve yeni muhalefet partisi Demokrat Parti için de önemliydi. Artýk Kürtlerin, merkeze daha yakýn durduðu gözlemleniyordu. Bununla birlikte Kürtler, çok partili yaþama geçilmesiyle beraber umutlarýný yeni kurulan muhalefet partilerinde aramaya baþlamýþlardý. Zira Kürtlerin önceki yýllarda yaþadýðý baskýlar çok tazeydi. Ýçlerinde geçmiþteki tek parti iktidarýna karþý bir tepki vardý. Dolayýsýyla yeni kurulan Demokrat Parti onlar için rahatlýðý temsil ediyordu. Amaç: Bu araþtýrmadaki amaç, çok partili hayatla birlikte 1946 yýlýnda kurulan Demokrat Parti ile Cumhuriyetin kurucu partisi CHP’nin, milletvekili seçimlerinde, Doðu ve Güneydoðu illerinde aldýklarý oy oranlarýný karþýlaþtýrmak ve bunu yaparken partilerin Kürtlerle olan iliþkilerini analiz etmektir. Dolayýsýyla Kürtlerin yaþadýklarý bölgelerin, Devlet politikalarýna karþý nasýl tepki gösterdiðini anlatmaktýr. Kapsam: Yapýlan bu araþtýrma, Türkiye’de Cumhuriyet sonrasý çok partili hayata geçiþin tarihi olan 1945 ile 27 Mayýs 1960 Askeri Darbesi arasý dönemi kapsayan 15 yýllýk dönem içerisinde, 1946, 1950, 1954 ve 1957 milletvekili genel seçimlerinde, en büyük iki parti olan Demokrat Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin Doðu ve Güneydoðu bölgeleri için seçim politikalarýný ve sonuçlarýný içermektedir. Kürtler açýsýndan ise, iktidarlar ile olan iliþkilerinin seçim sonuçlarý aracýlýðýyla nasýl deðiþtiðini kapsamaktadýr. Bulgular: Doðu’daki büyük toprak sahipleri (aða) seçimler açýsýndan önemliydi. Çünkü bu bölgedeki köyler genelde þahýs veya aile malýydý. Dolayýsýyla toprak sahibine baðlý yaþayan köylülerin politik tercihleri aðaya baðlýydý. Aðayý ikna eden parti o seçim çevresinde tulum oy çýkarabiliyordu. Bu yüzden partiler bu süreçte aðalarla iletiþim halindeydiler. Partiler ayný zamanda Kürt þeyhleriyle de yakýn iliþkilere sahiptiler. Çünkü Doðu’da dini referanslar halkýn tercihlerinde etkiliydi. Þeyhler müritlerini dini veya sað görüþlü partileri desteklemeye teþvik ediyordu. Dolayýsýyla bunu bilen partiler açýkça dini özgürlükleri savunuyorlardý. Kürtler, 1950 seçimleri öncesi alenen DP’yi destekliyordu. Doðu halký artýk siyasette kendilerine gerçekten deðer verilmesini istiyordu. Ülkenin diðer kalaný gibi ihtiyaçlarýnýn göz önünde olmasýný talep ediyorlardý. Doðu Milletvekillerinden artýk bölgeleriyle ilgilenmelerini açýkça dile getirmekteydiler. CHP ise 1950 seçimlerine kadarki süreçte, Doðu’daki yükselen sesi duymuþ ve kayýtsýz kalamayarak “Doðu Kalkýnma Planýný” devreye sokmuþtu. Demokrat Parti ise buna mukabil tek parti döneminde sürgün yemiþ ünlü ailelerin fertlerinden bazý kiþileri milletvekili adayý olarak göstermiþtir. DP bu þekilde bir adým atarak seçimlerde Kürtlerin oyunu kendine çekmek istiyordu. Sonuç: Demokrat Parti, iktidarýnýn ilk yarýsýnda Doðu illerinde daha iyi oy oranlarý alýrken, 1957 seçimlerinde CHP’nin gerisine düþmüþtü. DP’yi etkileyen þey, ekonomi ile birlikte çeþitli anti-demokratik uygulamalar neticesinde Kürtleri korkutmasýydý. DP döneminde artan ulaþým aðýnýn özellikle karayolunun geliþmesi ile birlikte, ülkenin Doðusunda Devlet harcamalarýnýn arttýðýný, ekili alanlarýn ve üretimin çoðaldýðý, sanayinin büyüdüðü görülmüþtür. Bu sayede ülke ekonomisinde Doðu’nun payý artmýþtýr. Ayný þekilde bölgedeki sanayinin de payý artmýþtýr. Bununla birlikte atýlan adýmlarýn dönemi yaþamýþ kimselerin ve basýnýn söylemiyle hem yetersiz olduðu hem de popülist politikalar içerdiði gözlemlenmiþtir. Nihayetinde Kürtler, kültürel anlamda herhangi bir kazanýmdan uzak kalmýþlardýr. Fakat Kürtlerin, dönemin göreli özerkliði içerisinde oy potansiyellerinin farkýna varýlmasýyla Devletle iþ yapmaya baþladýðý görülmüþtür. Bu sayede yeni bir Kürt burjuvazisi oluþmaya baþlamýþtýr. Ayný zamanda yeni bir Kürt aydýn sýnýfý da oluþmaya baþlamýþtýr. Kimi Kürtler gönüllü asimile olmayý seçerken, kimileri hukuk içerisinde hak arayýþýnda olmuþtur.

Anahtar Kelimeler: Seçimler, DP, CHP, Kürtler