BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Hüsnünur ASLANTÜRK, Nur FEYZAL KESEN, Serap DAŞBAŞ
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN AİLE AİDİYETİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ
 
Giriş: Aile ilk çocukluk yıllarında temel ihtiyaçlarının karşılandığı toplumsal kurum olarak dikkat çekmektedir. Temel ihtiyaçlar içinde bireyin diğer kişilerle yakın ilişki kurma ihtiyacı, ait olma ihtiyacı önemli bir yere sahiptir ve ihtiyaçların doyuma ulaşmasında aile ve ebeveynler merkezi bir konumda yer almaktadır. Aidiyet kavramsal olarak bireylerin asgari düzeyde de olsa süren, pozitif ve önemli bireyler arası ilişkilerini kurmak ve devam ettirmek için ihtiyaç duyulan bir yayılma dürtüsü olarak tanımlanmakta ve bu ihtiyacın doyurulması birey için psikolojik doyum sağlamaktadır (Baumeister ve Leary, 1995). Aileye karşı hissedilen aidiyet ve bu aidiyet ilişkisinin niteliği, bireyin gelecek hayatındaki yakın ilişkilerini doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir. Ailesine karşı yüksek düzeyde aidiyet hisseden, kendisini ailesinin bir parçası olarak gören birey, diğer toplumsal kurumlara karşı aidiyet geliştirme konusunda daha avantajlıdır. Aidiyetin bireyin yaşamındaki koruyucu etkileri vardır ve genel olarak yüksek aidiyet hissine sahip olmanın bireyi psikolojik, sosyal ve duygusal olarak koruduğu fikrine dayanmaktadır (Hill, 2009; Mclaren ve ark, 2007; Van Orden ve ark 2010). Amaç: Çalışmanın genel amacı üniversite öğrencilerinin aile aidiyetinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesidir. İncelenen değişkenler cinsiyet, aile yapısı, ebeveynlerin birlikte yaşama durumu (boşanma ya da ayrı yaşama), annenin çalışma durumu, ebeveynlerin eğitim durumu, aile üyelerinin katılımcılara zaman ayırma durumu, katılımcıların anne ve babalarının ebeveynlik rollerini yerine getirme durumlarıyla ilgili görüşleri olarak belirlenmiştir. Kapsam: Çalışma grubu Selçuk Üniversitesi’nde 2016-2017 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören öğrencilerden oransız küme örnekleme yöntemi ile seçilen 2722 kişiden oluşmaktadır. Sınırlıklar: Araştırma yüksek maliyet ve zaman gerektirdiğinden, Konya Selçuk Üniversitesi’nde 2016-2017 eğitim-öğretim yılında öğrenim gören üniversite öğrencileri ile sınırlandırılmıştır. Yöntem: Bu çalışmada aile aidiyeti ve belirlenen değişkenler arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amacıyla genel tarama modelinin bir türü olan ilişkisel tarama modeli tercih edilmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu ve Mavili ve ark (2014) tarafından geliştirilen Aile Aidiyeti Ölçeği kullanılarak toplanmış ve toplanan veriler SPSS Programı ile analiz edilmiştir. Bulgular: Çalışma sonucunda kadın üniversite öğrencilerinin, aile aidiyetlerinin erkeklerden; anne babası birlikte yaşayanların ebeveynleri boşanmış ya da ayrı yaşayanlardan daha yüksek olduğu görülmüştür. Çekirdek aileye sahip olanların aile aidiyetinin geniş aileye sahip olanlara göre daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca ebeveynlerinin anne-babalık rolünü yerine getirdiğini düşünenlerin aile aidiyeti düşünmeyenlere göre, annesi çalışanların çalışmayanlara göre aile aidiyeti daha yüksek bulunmuştur. Aynı zamanda ebeveynlerin eğitim düzeyi yükseldikçe katılımcıların aile aidiyetinin yükseldiği ve aile üyeleri içinde annesi tarafından kendisine zaman ayırılanların aile aidiyetlerinin (baba ve kardeşleri ile paylaşımda olanlara göre) en yüksek olduğu görülmüştür. Sonuç: Genel olarak değerlendirildiğinde çalışma kapsamında incelenen değişkenlerin aile aidiyetini etkilediği görülmüştür. Özellikle toplumsal cinsiyetin aile kurumuna yansımaları göz önünde bulundurulduğunda kadın öğrencilerin ailelerine daha yüksek aidiyet hissetmesi, kadınlara genel olarak sunulan bireyselleşme olanaklarının erkeklere göre daha düşük olması ile ilişkili olarak ele alınabilir. Ayrıca boşanma ya da ayrı yaşamanın aile aidiyeti üzerinde olumsuz bir etkisi olduğu ve anne ve babası birlikte yaşayan üniversite öğrencilerinin ailelerine karşı daha yüksek düzeyde aidiyet hissettiği ile ilgili sonuç boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileri ve sahip olunan aile yapısının önemini göstermektedir. Son olarak katılımcıların anne ve babalarının ebeveynlik rollerini yerine getirmeleriyle aile aidiyeti arasındaki ilişkinin varlığı, toplumsal cinsiyete ilişkin rollerin günlük yaşamdaki önemine ilişkin önemli bir veri olarak değerlendirilebilir.

Anahtar Kelimeler: Aile, Aile Aidiyeti, Üniversite Öğrencileri



 


Keywords: