Öz: Giriş: Türkiye, 1983 ve 1988 arasındaki dönemde, Kuzey Irak’taki PKK varlığına karşı üç sınır ötesi operasyon düzenlemiştir. 1983 Mayısındaki ilk operasyonda kara unsurları kullanılırken; 15 Ağustos 1986 ve 4 Mart 1987 tarihli operasyonlar havadan icra edilmiştir. Türkiye’nin 1983’teki operasyon için yaptığı resmî açıklamadaki hedef, “Türk-Irak sınır bölgesindeki bazı silâhlı gruplar”dır. (Cumhuriyet, 28 Mayıs 1983; Hürriyet, 28 Mayıs 1983) 1986’da düzenlenen hava harekâtı ve sonrasındaki tüm operasyonlarda ise artık hedef doğrudan PKK’dır. Her üç operasyon da, Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak devletinin onayıyla gerçekleştirilmiştir. Irak, ilk operasyonu sözlü olarak onaylarken; 1986 ve 1987 operasyonlarına gösterilen rızanın hukukî dayanağını Ekim 1984’de imzalanan yazılı mutabakat oluşturmaktadır. 1983’teki operasyon uluslararası toplumun dikkatini çekmemiş; 1986 ve 1987’de düzenlenen hava harekâtlarına ise sadece İran ve Libya tepki göstermiş; Batılı devletler ise anılan operasyonlar karşısında sessiz kalmışlardır. Teroristlerin saldırılarında üs olarak kullandıkları devletle terorist saldırıların mağduru devlet, ikincinin birincinin ülkesinde operasyon düzenleyebilmesi iznini içeren bir anlaşmaya varmışsa; uluslararası hukuka herhangi bir aykırılık gündeme gelmeyecektir. (Brown, 2003: 30) Nitekim Nikaragua kararı da bu yargıyı doğrulamaktadır. Uluslararası hukuk açısından sorun, ev sahibi devlet böyle bir izni terorist saldırıya uğrayan devlete vermediği takdirde ortaya çıkacaktır. 1983, 1986 ve 1987’de düzenlenen üç sınır ötesi operasyonun “kuvvet kullanma hakkı” açısından uluslararası hukuka aykırılığı söz konusu olmayıp; bu eylemler, Türkiye’nin ülkesi dışında münferiden kuvvet kullanması olarak görülemez. Zira Türk askerlerinin Kuzey Irak’taki varlığı Ekim 1984’ten sonra Irak’ın rızasına dayanmıştır. Amaç: Makalenin amacı, 1983 ve 1988 arasındaki dönemde, Türk ordusu tarafından, PKK’ya karşı Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonların hukukî dayanağını uluslararası hukuk açısından saptamak; bu sayede, Kuzey Irak’ta düzenlenmesi muhtemel yeni sınır ötesi operasyonların hukukî gerekçesi bakımından hukukî çıkarımlarda bulunmaktır. Kapsam: Bildiri, Türkiye’nin 1983-1988 arasındaki dönemde, PKK’ya karşı Kuzey Irak’ta gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonların uluslararası hukuka uygun olup olmadığını, uluslararası hukukun iki asli kaynağı olan antlaşmalar ve örf ve adet hukuku kurallarına bakarak bulmaya çalışacaktır. Makalede ulaşılan bulgular yardımıyla da, özellikle Kuzey Irak’ta gerçekleştirilecek gelecekteki benzer kuvvet kullanma fiilleri için hukukî çıkarımlara ulaşılacaktır. Bulgular: 1983-1988 arasındaki dönemde, Kuzey Irak sınır ötesi operasyonlarının temel hukukî dayanağı, Türkiye ve Irak arasında imzalanan antlaşmalara dayalı olarak Irak’ın verdiği rızadır. Bu rızanın getirdiği uluslararası meşruiyete rağmen Türkiye, eylemlerinin hukukî gerekçesi olarak tartışmalı kavramlara dayanmıştır. Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetiminin bağımsızlık referandumunun başarısızlıkla sonuçlanması, Irak merkezi yönetiminin fiilî hakimiyet alanını genişletmesine yol açmıştır. Irak’ın, egemenlik yetkilerini ülkesinin tamamında kullanabilme imkanına kavuşma ihtimali de giderek güçlenmektedir. Sonuç: Türkiye’nin, 1983-1988 arasındaki dönemde, Kuzey Irak’taki PKK varlığına karşı düzenlediği sınır ötesi operasyonlar, Türkiye ve Irak devletleri arasında akdedilmiş bir antlaşmaya dayandığı için uluslararası hukuka uygundur. Zira Irak devleti, bu antlaşma yoluyla Türkiye’nin ülkesinde kuvvet kullanma fiilleri icra etmesine rıza göstermiştir. Ancak Türkiye, uluslararası hukuka uygun olan bu kuvvet kullanma fiillerini gerekçelendirirken dahi oldukça özensiz davranmış, uluslararası hukukça tartışmalı kabul edilen sıcak takip gibi gerekçeler gösterme yoluna gitmiştir. Irak’ın ülkesinin kuzeyindeki otoritesini yeniden tesis etme ihtimalinin güçlendiği bir döneme girilirken Türkiye’nin, bölgede, PKK’ya karşı gelecekte girişeceği yeni kuvvet kullanma fiillerinde daha özenli olması beklenir. Zira, tıpkı 1983-1988 arası dönemde olduğu gibi, Irak merkezî yönetimi ile yeni bir antlaşma yoluna gidilerek, başta PKK olmak üzere düzensiz silahlı gruplara karşı yeni sınır ötesi operasyonlar için bu devletin rızasını almak gerekebilir.
Anahtar Kelimeler: Uluslararası Hukuk, Kuvvet Kullanma, Türkiye, PKK, Kuzey Irak
|