BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Harun ASLAN, Melda ASLAN
POSTMODERN ÇOCUKLUK PARADİGMALARI ÇERÇEVESİNDE ÇOCUKLARDA DİJİTAL OYUN BAĞIMLILIĞI TARTIŞMALARI
 
Giriş: Çocukluk, her ne kadar insanlık tarihi ile özdeş kılınsa da, yeni bir kavramdır. 17. yüzyıldan başlayan Aydınlanma düşüncesi ile çocuk eğitiminde ortaya çıkan yeni yaklaşımlar, çocuklara yetişkinlerden ayrı olarak bakmayı gerektiriyordu. Daha sonra 20 yüzyılda yürütülen bilimsel çalışmalar ışığında çocukluk dönemi ve çocuk kavramının anlaşılmasını daha da kolaylaştırmıştır. Modern çocukluk paradigması çerçevesinde çocukların yetişkinlerden farklı olduğu ve onların yetişkinliğe hazırlanıp yetiştirilmesi gerektiği gerçeği en belirgin olarak 20 yüzyıl içerisinde ortaya konulmuştur. Bu anlamda 20. yüzyılın bir çocuk yüzyılı olduğu göstergesi 1989 yılı itibariyle kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi ile birlikte doruk noktasına ulaştığını göstermektedir. Ancak, özellikle 1980 sonrası neoliberal politikalar ve 1990’lardaki küreselleşme ile oluşan toplumsal yapı içerisinde birçok toplumsal kurum değişim geçirmiş ve bununla birlikte çocukluk anlayışı da kendi içerisinde bir dönüşüm yaşamıştır. Yeni çocukluk anlayışında çocuklar, sokakta, doğada değil, bilgisayarda oynamakta; ebeveynleri ile aynı bilgisayar oyunlarını paylaşmakta, geleneksel oyun ve oyuncak anlayışını terk ederek; yetişkinlerle aynı dili ve benzer ortamları paylaşmaktadırlar. Post modern çocuk için yaşam, kariyer, performans, risk, tüketim, vizyon, misyon, küresel bağlantılar gibi kavramlarla neoliberal bir ilişki kalıbı içinde biçimlenir. Çocukların sokaklarda fiziksel bir şekilde katıldıkları oyun alanlarında edindikleri arkadaşlar yerine; post modern bir yapı içerisinde artık sanal ağlar, sosyal medya, dijital oyunlar üzerinden edindiği arkadaşlar, netdaşlar ve ağdaşlar gelmektedir. Sonuç olarak neo-liberal politikaların bu kadar hız kazandığı post modern yapı içerisinde, hızlı yaşayan ve dolayısıyla daha çok tüketen, daha hırslı, maddi değerlere daha çok önem veren, bencil, fiziksel becerilerini yitiren bir çocuk tipine işaret edilmektedir. Amaç: Çalışmanın amacı, dijital oyun bağımlılığının yeni nesil -postmodern- çocuklar üzerindeki etkilerini içeren çalışmaları inceleyerek kapsayıcı bir bütün halinde ortaya koymaktır. Yöntem: Bu çalışma derleme niteliğinde bir çalışmadır. Araştırmanın ana materyalini yazılı kaynaklar, dijital oyun bağımlılığı konusunda yazılan makale, rapor, belge ve tezler ile bu konuda çalışan akademisyen görüşleri oluşturmaktadır. Çalışmada konu ile ilgili olarak yazılı ve basılı kaynaklar taranmış; çocuklar açısından dijital oyun bağımlığını ele alan çalışmalar incelenerek menfi ve müspet yanları tartışma şeklinde ele alınmıştır. Bulgular: Gelişen teknoloji ile birlikte dijital oyun özellikleri de gelişmekte (grafiksel, uzun vadeli stratejiler, vb.) dolayısıyla dijital oyun sektörünün var olan satış hacmi de sürekli artış eğilimi göstermektedir. Küresel oyun endüstrisinin pazar büyüklüğü 2016 yılı itibariyle yaklaşık 99,6 milyar dolardır. Ülke sıralamasında Çin en yüksek satış geliri 24,2 milyar dolar ile ilk sırada yer alırken; Türkiye ise 685 milyon dolarlık yıllık gelir ile 16. sıradadır. Oyun segmentine göre pazar büyüklüğü incelendiğinde, en büyük payın %29’luk oranla TV/konsol oyunlarında olduğu ve bunu sırasıyla mobil telefon oyunları (%27), PC oyunları (%27), tablet oyunları (%10), gündelik internet oyunları (%5) ve elde taşınabilir oyunlarının (%2) izlediği görülmektedir. Oyun endüstrisindeki bu gelişim akabinde kişilerin yaşamlarında da bir değişim yaratmıştır. Öyle ki günümüzde dijital oyun bağımlılığı, hem bilgisayar hem de video oyunlarıyla ilişkili olarak ortaya çıkan temel toplumsal sorunlardan bir tanesidir. Dijital oyun oynayan oyuncular, yaşamlarında giderek artan miktarda zaman, para ve enerji harcama eğiliminde olup oyun bağımlılığı gibi olumsuz bir yaşam sonucu ile karşı karşıya kalabilmektedirler. Dijital oyun oynamanın çocuklarda yaratacağı etkiler üzerine birçok araştırma yapılmış olup hem olumlu hem de olumsuz sonuçlar ayrı ayrı ele alınmıştır. Örneğin, ilgili literatüre bakıldığında üzerinde en çok durulan konuların başında oyun bağımlılığının çocuğun sosyal becerilerine olan olumsuz etkilerini ele alan çalışmalara rastlanmaktadır. Çalışmalarda sosyal becerilerde meydana gelen yetersizlik durumunda, çocuklarda utangaçlık, kaygı, saldırganlık, uygun olmayan davranışlar, depresyon, yalnızlık, içe dönüklük, sosyal kaygı, madde bağımlılığı, ergen suçluluğu ve akademik başarısızlık gibi olumsuz sonuçların ortaya çıktığı görülmüştür. Bunun yanı sıra, dijital oyun oynamanın çocukların bilişsel fonksiyonlarının, el ve göz koordinasyonlarının, strateji geliştirme ve hızlı karar verme süreçlerinin ve hızlı düşünme süreçlerinin gelişimine katkıda bulunduğu ortaya konulmuştur. Ancak dijital oyun oynamanın bağımlılığa dönüştüğü bir süreçte birçok sorununda eş zamanlı olarak ortaya çıktığı ayrıca tespit edilmiştir. Sonuç: Oyun bağımlılığını keşfetmeye yönelik birçok araştırma dijital oyun oynamanın bağımlılık yaratabileceğini ortaya koymaktadır. Bilgisayarda oyun oynamak, 1990'lı yıllarda adolesenlerin boş zaman geçirme olgusu gibi tanımlanmıştır. Bugüne kadar, bilgisayar oyunu oynamanın bağımlılık yarattığına dair birçok çalışma yapılmış olup Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından geliştirilen ve Mayıs 2013′te yayımlanan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı-V’in (DSM-V) öncesi yalnızca madde ile ilgili bozuklukları kapsayan bağımlılık kavramı artık davranış kaynaklı bozuklukları da kapsar hale gelmiştir. DSM V’ in üçüncü araştırma ekinde dijital oyun bağımlılığı, internette oyun oynama bozuklukları olarak ele alınmıştır. APA, bu bozukluğun el kitabına eklenmesi için klinik tanıyı destekleyen ve ruhsal bir sorun olduğunu tanımlayan daha fazla araştırmanın yapılmasını önermiştir. Sonuç olarak, medya ve halk, oyun bağımlılığı terimini uzun süre oyun oynayan bireyler için kullanırken, bilim dünyası hâlâ oyun bağımlılığının tanımlarını ve parametreleri üzerine tartışmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Dijital Oyun Bağımlılığı, Oyun Bağımlılığı, Postmodern Çocukluk



-
 
-

Keywords: -