Bu çalışmanın amacı Bookchin’in eko-anarşist perspektifi üzerinden toplumsal ekoloji anlayışının eleştirel bir değerlendirmesini yapmaktır. Bireysel özgürlükle kolektif bağlılık arasındaki çelişkiyi ekolojist bir zeminde aşmaya çalışan Bookchin anarşizmi doğaya egemen olma isteğiyle toplumdaki tahakküm ilişkileri arasında yapısal bir bağlantı olduğunu düşünür.
Toplumsal ekolojinin kavramsal matrisinde üç tane kavram ön plana çıkar: Kapitalizm, doğa ve özgürlük. Kapitalizmin tasfiyesini tahakkümün ortadan kaldırılması için elzem gören Bookchin özgürlük ve doğa arasındaki yapısal bağlantıya dikkat çekerek bu iki hususa pozitif bir anlam yükler. Doğa ne romantize edilmeli ne de vahşi bir kötülük alanı olarak da gösterilmelidir. Doğa-insan bütünleşmesi ya da organizmacı bakış her türlü özgürlüğün ön koşulu olan kendini gerçekleştirme için gerekli maddi zemini de yaratacaktır.
Toplumsal ekolojisinin içeriğini açıklığa kavuşturma noktasında çevrecilik, derin ekoloji, yaşam tarzı anarşizmi, mistik anarşizm ve altın çağ özentisi gibi akımları eleştirel bir şekilde değerlendirip reddeden Bookchin bu anlayışlarda insan-doğa ve insan-toplum ilişkisini çarpıtan bir yanlış bilinç hali gözlemler.
Bookchin’e göre toplumsal anarşizmin ideal ve ilkeleri reform yoluyla hayata geçirilemez. Bu nedenle tek makul yol devrimdir. Ondaki devrim anlatısı hem geçmişteki devrimleri yorumlaması bakımından hem de bugünün koşullarda devrimin örgütlenme koşulları bağlamında bir demokrasi projesine karşılık gelir. Bookchin’in devrimci perspektifinin en önemli özelliği ise komün merkezli olmasıdır. Ekolojist-anarşist idealleri mekansallaştıran komün, hiyerarşi ve yönetici sınıf karşıtı bir örgüt ideolojisinin taşıyıcı kurumudur. Komünler politik hayatın başat öznesi haline geldikçe ekolojik-demokratik yönetim aygıtı kurumsallaşır.
Anahtar Kelimeler: Bookchin, Anarşizm, Ekolojizm, Komün, Doğa
|