Giriş: İnsanı, diğer canlılardan farklı kılan ve toplumsal bir varlık olmasını sağlayan en önemli özelliği öğrenme yeteneğidir. Bireyin yaşamı boyunca gelişimi ve edineceği beceriler öğrenmesinin ürünü olarak ortaya çıkmaktadır (Aydın, 2004). Öğrenme, belli bir sürede başlayıp biten bir olay değildir, yaşam boyu sürer ve çevreyle etkileşim sonucu gelişir. Birey doğduğu andan itibaren öğrenmeye başlar. Ailede başlayan öğrenme daha sonra okulda daha planlı bir şekilde devam eder. Okul öncesi dönemden başlamak üzere örgün eğitim kurumlarında, çocuklardan birçok bilgi öğrenmeleri beklenmektedir. Bu öğrenme sürecinde aktif bir rol oynayan yetişkinlerin; kendi öğrenmenin farkında olmaları, onların çocukların öğrenmelerini desteklemeleri açısından önemli görülmektedir. Weinstein ve Mayer (l986)'e göre; iyi bir öğretim, öğrenciye nasıl öğrenebileceğini, nasıl hatırlayacağını, kendi kendini nasıl güdüleyeceğini ve kendi öğrenmesini etkili olarak nasıl kontrol edip yönlendirebileceğini öğretmeyi kapsar (Akt. Senemoğlu, 1998). Senemoğlu (1998) çocuklara, öğrenme ve çalışma stratejilerinin ilkokuldan başlayarak hatta okul öncesi yıllarda öğretilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bu nedenle öğrenme; çocukluktan yetişkinliğe yaşamın her döneminde hayatımızda olan önemli bir kavramdır. Öğrenmenin bilişsel olduğu kadar duyuşsal değişkenlerle, inançlarla olan ilişkisini ortaya koyan araştırmalar son yıllarda giderek artmaktadır. Bu doğrultuda öğrenmeye yönelik algıların araştırılması da önemli görülmektedir. Amaç: Bu araştırma meslek yüksekokulu çocuk gelişimi önlisans programında öğrenim gören öğrencilerin öğrenmeye ilişkin sahip oldukları metaforlarını (zihinsel imgeleri) ortaya çıkarmak amacıyla yapılmıştır. Çocuk gelişimi öğrencilerinin öğrenmeye ilişkin algıları, bilgi ve deneyimleri önemlidir. Çünkü ileride çocukların nasıl öğrendiklerini bilmeleri mesleki gelişimleri açısından önemli olacaktır. Öğrenmeye yönelik algıları hem kendi öğrenmelerini hem de çocuk gelişiminde öğrenmenin önemini kavramalarını etkileyeceği düşünülmektedir. Kapsam: Araştırmada, 2017-2018 bahar yarıyılında bir meslek yüksekokulunun çocuk gelişimi bölümünde öğrenim gören 100 öğrenciden veriler toplanmıştır. “Benim için öğrenme……….gibidir. Çünkü…………………” şeklinde boşluk doldurmalar verilip öğrencilerin tamamlamaları istenmiştir. Katılımcıların ürettikleri bu metaforlar bu araştırmada temel veri kaynağı olarak kullanılmıştır. Bu çalışma katılımcıların gönüllülük esası gözetilerek gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın geçerliliğini artırmak için toplanan veriler ayrıntılı bir şekilde rapor edilerek, görüşülen bireylerden doğrudan alıntılara yer verilmiştir (Yıldırım ve Şimşek, 2011).Sınırlıklar: Araştırma tek bir üniversiteden ve 100 öğrenciden toplanan verileri kapsamaktadır. Yöntem: Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim yöntemi tercih edilmiştir. Olgubilim (fenemonoloji) çalışmalarında genellikle belli bir olguya ilişkin bireysel algıların veya perspektiflerin ortaya çıkarılması ve yorumlanması amaçlanır (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Araştırmanın Problemi: Bu araştırmada " Meslek yüksekokulu çocuk gelişimi önlisans programında öğrenim gören öğrencilerin öğrenmeye ilişkin sahip oldukları metaforları nasıldır? " sorusuna yanıt aranmıştır. Bulgular: Araştırmanın sonucunda toplanan veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Öğrenmeye ilişkin metaforlar gruplandırılmış ve uygun alt başlıklar altında toplanmıştır. Öğrencilerin verdikleri yanıtlara göre öğrenmeye dair toplam 10 farklı tema belirlenmiştir. Belirlenen temalar adı altında kavramsal kategoriler oluşturulmuştur. Belirlenen temalar “yaparak-yaşayarak, görselleştirme, anlamlandırma, bilgi edinme, ilgili ve meraklı olma, kendini geliştirme, tekrarlama, davranışa dönüştürme, günlük yaşamla ilişkilendirme, güvenli iletişim ve sevgi” olmuştur. Kavramsal kategoriler ise bilişsel, duyuşsal ve davranışsal olarak belirlenmiştir. Sonuç: Belirlenen temalar ışığında öğrencilerin çoğunluğunun “yaparak-yaşayarak öğrenme” ve “meraklı ve ilgili olma” teması adı altında toplandıkları görülmüştür. Diğer temalardan “görselleştirme, zihinde canlandırma, bilgi edinme, anlamlandırma, ilgili ve meraklı olma, kendini geliştirmek, tekrarlama, davranışa dönüştürme, günlük yaşamla ilişkilendirme” gibi temalar altında da toplanan öğrencilerin cevapları incelemişlerdir. Sonuç olarak çocuk gelişimi öğrencilerinin öğrenmeye ilişkin algılarını çeşitlilik gösterdiği görülmüştür. Metaforlar; bilişsel, duyuşsal ve davranışsal olarak kategoriler altında toplanarak değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Öğrenme, Metaforik algı, Çocuk gelişimi öğrencileri
|