Hükümet sistemi tartışmaları Anayasa Hukuku literatürünün en önemli konuları arasında gelmektedir. Eski ve yeni demokrasilerde anayasa mühendisleri siyasal istikrarsızlıkları ve rejim bunalımlarını önlemek için en ideal hükümet sistemi modelinin ne olabileceği sorusu üzerinde durmaktadırlar. Benzer tartışmalar uzun yıllar parlamenter sistemin uygulama alanlarından biri olan ülkemizde de yürütülmüş; parlamenter sistemin istikrarsızlık yaratan bir sistem olduğu yönündeki eleştiriler neticesinde ülkemizde önce, 2007 yılında cumhurbaşkanının genel oyla halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliğiyle birlikte başkanlı parlamenter sisteme; daha sonra 16 Nisan 2017 günü yapılan halkoylamasında kabul edilen ve 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından "Cumhurbaşkanlığı Sistemi" olarak adlandırılan yeni hükümet sistemine geçilmiştir. Leon D. Epstein’in "yürütme iktidarının yasama iktidarından kaynaklandığı ve ona karşı sorumlu olduğu anayasal demokrasi tipi" olarak tanımladığı1 parlamenter sistemde yürütme organı düalist bir yapıya sahip olup, yürütme yetkisi sembolik konumdaki devlet başkanı ile başbakan ve bakanlardan oluşan hükümet arasında paylaştırılmıştır. Devlet başkanı partiler üstü ve sorumsuz iken; yürütme yetkisinin asıl sahibi olan bakanlar kurulu, yasama organına karşı siyaseten sorumludur. Başbakan tarafından temel ilkeleri belirlenen hükümet programı ve politikaları, bakanlar kurulu tarafından yürütülmektedir. Hükümet, yasama organının güvenine sahip olduğu müddetçe görevde kalabilmektedir. Parlamenter sisteme ilişkin eleştirilerin başında, bu sistemin istikrarsız hükümetlere yol açtığı gelmektedir. Bu istikrarsızlığın temel nedeni ise koalisyon hükümetleri olarak gösterilmektedir. Tarihsel olarak iki partili bir yapılanma şeklinde ortaya çıkan parlamentarizm, parlamenter hükümet sisteminin yaygınlaşması ve seçim sistemlerinde nispi temsil yönünde yapılan reformlarla birlikte çok daha karmaşık bir hal almış ve 20 yüzyılda siyaset, kural olarak çok partili bir yapıya bürünmüştür.2 Çok partili sistem ve nispi temsil sistemin birlikte uygulanması sonucunda siyasi partiler, yasama meclislerinde tek başlarına hükümet olabilmek için gereken çoğunluğa ulaşamamış ve yürütme iktidarının oluşturulabilmesi için koalisyonlara ihtiyaç duyulmuştur. Sartori’nin koalisyon hükümetlerinin yapabileceği birazcık icraatın ilk altı ay içinde, hükümetin devrilmesinin hoş karşılanmayacağı ilk balayı döneminde yapıldığı, daha sonra hükümetlerin hareketsiz kalarak, gemiyi batırmamaya çalışarak zaman kazanmaya baktıkları3 düşüncesine paralel olarak, sıkıntılı zamanlarda, koalisyon ortaklarının sorumluluk almak yerine birbirlerini suçlaması, sorumlu ve yetkilinin kim olduğunun tam olarak anlaşılamamasının parlamenter yönetimin demokratik niteliğini zayıflatacağı ileri sürülmektedir. Bu çalışmada, koalisyon hükümetlerinin kaçınılmaz olarak yürütmede istikrarsızlığa yol açtığı iddiasının aksine, Almanya, Lüksemburg, Avusturya, Belçika, Finlandiya gibi İkinci Dünya Savaşı sonrası itibarıyla sürekli olarak istikrarlı koalisyon hükümetleri tarafından yönetilmiş olan ülkelerdeki koalisyon modelleri ve dinamikleri incelenecek, hükümet istikrarının sağlanması
1 Leon D. Epstein, "Parliamentary Government", International Encyclopedia of the Social Sciences, V. 11, Der. David L. Sills, Macmillian and Free Press, New York 1968, s. 419. 2 Wolfgang S. Müller ve Kaare Strøm, “Coalition Governance in Western Europe: An Introduction”, Coalition Governments in Western Europe, Der. Wolfgang S. Müller ve Kaare Strøm, Oxford University Press, Oxford 2003, s. 1.
3 Giovanni Sartori, Karşılaştırmalı Anayasa Mühendisliği: Yapılar, Özendiriciler ve Sonuçlar Üzerine Bir İnceleme. Ankara, 1997, Yetkin Yayınları, s. 151-153.
bakımından siyasi partilerin sayısı, büyüklükleri ve siyasi tercihleri, aşırı partilerin var olup olmadığı, siyasi partiler arasındaki ideolojik kutuplaşmanın derecesi gibi faktörler4 ele alınacak; koalisyon olgusunun demokrasi ve uzlaşı kültürünün gelişmesi açısından bir fırsat olarak görülüp görülemeyeceği tartışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Koalisyon hükümetleri, siyasi parti sistemi, siyasi istikrar, demokrasi.
|