BİLDİRİLER

BİLDİRİ DETAY

Mehmet Ali AKSAKAL
FESTİVALİZM VE SERMAYE İLİŞKİLER
 
1960’ların sonu 70’lerin başında dünyada yayılan neoliberal akım ve Küresel kapitalizm ile birlikte Ulus-devlet siyasî erkini kaybederken, ülkeler bir vit¬rin olarak kullandıkları büyük kentler aracılığıyla rekabet etmeye başlar. Üre¬tim faaliyetleri kent dışına itilirken, yönetim kademeleri merkezde kalır. Yenilenmiş bir kent merkezi, ılımlı bir iş dünyası veya telekomünikasyon ağları kadar, uluslararası etkinliklerle renklenmiş bir kent yaşamı da ön koşullardan biridir. Festival ve bienallerin sayısında özellikle 1990’dan sonra meydana gelen artış da, aslında bu inançtan kaynaklanıyor. Dolayısıyla, yalnızca güçlü ekonomik bir temel oluşturabilmek için bile, kentlerin, uluslararası kültürel üretim ağları tarafından çağdaş sanat etkinliklerine sahne olan mekânlar olarak tescil edilmeleri gerekir. Çünkü sanat sergileri, galeriler ve müzeler, fuarlar ve festivaller, yalnızca turistleri değil, küresel sermayeyi, yönetici sınıfları ve vasıflı işgücünü de çeker. Bu bağlamda İstanbul, Türkiye’deki küreselleş¬me arzusunun ve bunun beraberinde getirdiği kentsel/kül¬türel dönüşümün hem öznesi hem de nesnesi olmuştur. 1980’li yıllarda izlenen politikalar, İs-tanbul’un dünya sahnesinde pazarlanması amacı taşımıştır. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfının ülkenin farklı ekono¬mik ve idari birimlerinin desteğini alan ve büyük miktarda ekonomik ve stratejik kaynağı kullanan bir kuruma dönüşmesi de bu dönemde gerçekleşmiştir. Vakfın 1980 sonrası dönemi karakterize eden radikal dönüşümler içinden güçlenerek çıkması, bu dönemde yükselen değerlere uyum gösterme¬siyle bağlantılıdır. Çağdaş sanat, kozmopolit bir yaşam tarzı olan kent seçkinlerinin ilgi odağı haline gelirken, festivaller de İstanbul’un kültürel aksesuarları arasına katılmıştır. Özellikle İstanbul Bienali de, 1980 sonrası dönemde, siya¬setçiler, sermaye sahipleri ve aydınlar tarafından desteklenen benzer bir projenin parçası haline gelmiştir.

Anahtar Kelimeler: Festivalizm, Bienal, İKSV.



 


Keywords: