COVID-19 pandemisi, toplumlarda çeşitli alanlarda sorunların yaşanmasına neden olmuştur. Pandeminin özellikle sağlık ve ekonomi üzerindeki etkileri, önemli noktalara ulaşmış ve bu alanlardaki çalışmalar yoğunlaşmıştır. Bununla birlikte pandeminin insanlarda psikososyal sorunlara yol açtığı da bilinen bir gerçektir. Hastalığın yayılması ve yaşam koşullarındaki değişimler, insanlar arasında olumsuz tutumların artmasına neden olmuştur. Yabancılara karşı korku, nefret ve önyargı şeklinde tanımlanan zenofobik tutumlar, pandemi sürecinde yaygınlaşmıştır. Toplumlarda yabancı olarak değerlendirilenlerin genelde göçmenler, azınlık grupları ve farklı etnisiteye mensup bireylerden oluştuğu anlaşılmaktadır. Söz konusu grupların maruz kaldığı sosyal ve ekonomik eşitsizlikler pandemi sürecinde daha belirgin bir hal almıştır. Sosyal medya başta olmak üzere birçok farklı alanda göçmenlere yönelik ayrımcı ve aşağılayıcı söylemlerin ve genel anlamda zenofobik tutumların arttığı görülmüştür. Pandemi sürecinin başından bu yana ABD’de 1500’ye yakın ayrımcı ve zenofobik olayın yaşandığı bildirilmektedir. Benzer şekilde birçok ülkede yaşanan zenofobik olaylar, göçmenlerin menşei ülkelerine dönmek zorunda kaldıklarını göstermiştir. Bu olumsuz tutumların temel nedeni ise göçmenlere yönelik yanlış algıların ve asılsız bilgilerin servis edilmesidir. Pandemi sürecinde zenofobik tutumların önüne geçmek toplumda sosyal uyumu sağlamak adına önem taşımaktadır. Bu doğrultuda toplumda göçmenlere dair asılsız bilgilerin ve önyargıların önüne geçilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır. Göçmenlerin yaşadığı sosyal ve ekonomik eşitsizlikler giderilmelidir. Toplumdaki sosyal ve adli kurumlara, eğitim ve sağlık hizmeti sunan kuruluşlara erişimleri kolaylaştırılmalıdır.
Anahtar Kelimeler: COVID-19, Göçmenler, Zenofobi, Pandemi
|
