Salgınlarda enfekte olan kişilere en yakın temastaki sağlık çalışanları yüksek bulaşma riski taşımakta, yoğun çalışma koşulları ile birlikte bu süreç, sağlık çalışanlarında travmatik bir deneyime dönüşerek psikolojik belirtileri tetikleyebilmektedir (Pan, Zhang ve Pan, 2020: 475–480). Bu araştırma Covid-19 pandemi sürecinde sağlık çalışanlarında görülen travma, stres, anksiyete ve depresif belirtiler arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesi amacıyla yürütülmüştür. Çalışmaya Türkiye’nin farklı illerinden yaşları 21-67 arasında değişen 113 sağlık çalışanı katılmıştır. Araştırmanın veri toplama süreci çevrim içi anket yöntemiyle tamamlanmıştır. Katılımcılara demografik bilgi formu, Depresyon, Anksiyete ve Stres Ölçeği (DASÖ-21) ile Olayların Etkisi Ölçeği-R (OEÖ-R) verilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; katılımcıların %71,7’sini kadınlar ve %28,3’ünü erkekler oluşturmaktadır. Katılımcıların %55,8’i doğrulanmış Covid-19 vakalarına maruz kaldıklarını belirtmiştir. Ayrıca katılımcıların pandemi süresince virüsü başkalarına bulaştırma kaygıları 10 üzerinden değerlendirildiğinde ortalamasının 6.77 (SD=2,639) olduğu ve virüsün kendilerine bulaşmasına yönelik kaygıları 10 üzerinden değerlendirildiğinde ortalamasının 5.57 (SD=2,669) olduğu tespit edilmiştir. DASÖ-21 ölçeğinin Depresyon, Anksiyete ve Stres alt ölçeklerinin hepsi OEÖ-R toplam puanı ile pozitif yönde anlamlı ilişki göstermiştir (Sırasıyla r=0.644, r=0.664, r=0.683, p<0.01). Bu bulgular bize travma sonrası stres belirtilerinin stres, anksiyete ve depresif belirtilerdeki artışla ilişkili olduğunu göstermektedir. Literatürle tutarlılık gösteren bu bulgular sağlık çalışanlarında psikolojik belirtilerin yaygın görüldüğüne dikkat çekmektedir. Bu bağlamda sağlık çalışanlarına yönelik yapılacak psikolojik destek çalışmalarının söz konusu belirtilerin sağaltımında önemli olduğu düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Covid-19, sağlık çalışanları, travma, stres, anksiyete, depresif belirtiler
|
