“Medine Pazarı” Müslümanların Mekke’den Medine’ye göç etmesinden sonra Peygamberimiz (S.A.V) ‘in Medine’de yaptığı uygulamaların en önemlilerinden biridir. Müslümanlar Medine’ye geldikleri tarihte Medine yaklaşık on bin nüfuslu bir şehirdi. Bu nüfusun dört bin kadarı Yahudi, kalan altı bini ise Arap’tı. Ancak ticari hayat büyük ölçüde Yahudilerin kontrolündeydi. Üç büyük Yahudi sülalesi pazara hakimdi. Bunlardan birincisi Benu Kaynuka sülalesi kuyumculukla uğraşırdı. Bugünkü lisanla para-kredi işleriyle uğraşır ve tefecilik yaparlardı. İkincisi Beni Nadır sülalesi ise tarımla uğraşırlar ve özellikle hurma üretimi yaparlardı. Üçüncüsü Beni Kureyza sülalesi ise debbağ idiler. Başta çizme olmak üzere deri işleme ve deriden mamul eşya üretirlerdi.
Yahudiler ekonominin temelini oluşturan bu sektörleri ellerinde tuttukları için ticari hayata hakimdiler. Pazarın kurallarını koyar ve fiyatları belirlerdiler. Peygamberimiz “Medine Pazarı”nın bu halini çok iyi gözlemledikten sonra alternatif bir pazar kurmanın gereğini anladı. Kurduğu bu pazarda farklı ve önemli kurallar uyguladı. Örneğin pazarda sabit bir yer tutmayı yasaklayarak tekelleşmeye son verdi. Böylece sabah kim erken gelirse en iyi yeri o tutardı. Pazar vergisi (işgaliye) kaldırıldı. Faiz yasaklandı. Stokçuluk kaldırıldı. Haksız rekabet kaldırılırken serbest rekabet teşvik edildi. Bir malın başka bir malla takası yasaklandı vb. Başlıcalarının bunlar olduğu kurallar koyarak ticareti bu kurallara göre yaparak iki sene gibi kısa bir sürede “Medine Pazarı”nda dünyanın en hasis (cimri) tüccarları olan Yahudiler karşısında üstünlüğü ele geçirdiler.
Bu bildiride tarihi kaynaklardan elde edilen bilgilerle “Medine Pazarı”nın bugünkü tüketici pazarlarıyla bir mukayesesi yapılmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Pazar Kavramı,Tüketici Pazarları,Medine Pazarı
|